1. Anasayfa
  2. Tarım

Biyolojik Mücadele Nedir? Mücadele Yöntemleri Nelerdir?


Biyolojik Mücadele Nedir?

Tarımsal alandaki zararlıları yok etmek için başka canlılar kullanılmasına biyolojik mücadele denir. Doğa, kendi içerisinde besin döngüsü veya besin ağı diye tarif ettiğimiz bir sisteme sahiptir. Bu sisteme göre hemen hemen bütün canlılar besin zincirinin birer parçası halindedirler. Doğal dengenin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için besin zincirinin bozulmaması gerekmektedir. Bu tarımsal sürdürülebilirlik açısından son derece önemli bir konudur. Çünkü biyolojik mücadeleler, entegre zararlı mücadelesi kapsamında kritik bir yere sahiptir.

Biyolojik savaş kavramını 1919 tarihinde ilk ortaya atan kişi Harry Scott Smith olmasına karşın, aslında bu kavram çok eskilere dayanmaktadır. Tarımın 10 bin senelik köklü tarihinde insanlar her zaman kuşların çekirgeleri, uğur böceklerinin ise bitleri yediklerini biliyorlardı. Bu nedenle biyolojik mücadele yöntemleri tarım tarihinin her döneminde aktif bir şekilde kullanıldı.

Entegre Zararlı Mücadelesi
Fotoğraf: Pexels

Canlıların yararlı ve zararlı olarak ikiye ayrılması tamamen insanların tarımsal aktivitelerine bağlıdır. Eğer bir canlı insanların besinlerine ortak oluyorsa zararlı, besinlerine ortak olan canlıları yok etmeye çalışıyorsa veya besin üretiyorsa yararlı olarak adlandırılmaktadır.

Örneğin en çok tanınan yararlı böcekler arılardır. Polenler aracılığı ile çiçeklerdeki tozlaşmayı arttırdığı için ekolojik dengeyi koruyan bir canlı türüdür. Bu nedenle arılara zarar verebilecek her türlü pestisit, arı popülasyonunu korumak amacıyla sertifikasyon kuruluşları tarafından engellenmektedir.

Biyolojik Mücadele Yöntemlerinin Avantajları

Tamamen doğaya uygun olarak yapılırsa, biyolojik mücadele organik tarım ve iyi tarım için en uygun mücadele yöntemlerinden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sayede pestisit kalıntısına maruz kalmadan, gelecek nesillerimizi tehlikeye atmadan, sağlıklı ürünler elde etmekteyiz. Aynı zamanda biyoçeşitlilik açısından değerlendirdiğimizde nesli tükenmekte olan türlerin bu yöntem ile birlikte korunmalarını sağlamaktayız.

Sponsorlu Bağlantılar

Biyolojik Mücadele Yöntemlerinin Dezavantajları

İşimize yarayan bazı canlıları doğada diğer canlılardan daha üstün hale getirdiğimizde, aslında her ne kadar fark etmiyor olsak da doğal dengeyi bozmaktayız. Bu nedenle insan müdahalesi sonucunda popülasyonunu arttırdığımız canlı miktarının kontrollü olması gerekmektedir. Kontrolsüzce arttırılan canlı popülasyonları yarar sağlamaktan çok, zararlara neden olmaktadır. Doğaya en uygun mücadele yöntemi bu olsa da, doğru yapılmadığı zaman istenmeyen sonuçlara sebebiyet vermektedir. Sonuç olarak, hedef olmasını istemediğimiz yerel canlı türlerinin yok olması ile karşı karşıya kalabiliriz.

Biyolojik mücadelede kullanılan böceklerin, parazitlerin ve patojenlerin üretimi, tarım ilaçlarının üretiminden çok daha zor olmaktadır. Yeterli üretim imkanlarına sahip olamadığımız için biyolojik mücadele yapmanın, diğer yöntemlere kıyasla daha maliyetli olduğu bilinmektedir. Bu da üreticiyi kimyasal kullanımına yöneltmektedir.

Bazı durumlarda tarladaki zararlıları yok etmesi için kullandığımız canlılar, aynı zamanda insanlar için de zararlı olabilmektedir. Bu nedenle insan sağlığına zararlı olmayan canlıların seçilmesi doğru olacaktır.

Entegre Zararlı Mücadelesi
Fotoğraf: Pexels

Biyolojik Mücadele Yöntemleri Nelerdir?

Mücadele için en sık kullanılan üç yöntem; predatör, parazitoit ve patojen kullanımıdır. Şimdi bunların neler olduğuna ve nasıl kullanıldığına bakalım.

Predatör Nedir?

Beslenmek ve yaşamlarını devam ettirmek amacıyla avlanan canlılara predatör denir. Örneğin yaprak bitlerinin predatörlerine ısırıcı çiğneyici ağız yapısına sahip olan uğur böceklerini örnek verebiliriz. Ayrıca her canlı başka bir canlının doğal düşmanı olabilir. Bu onların avlandığı canlılara göre değişiklik göstermektedir. Biyolojik mücadele’de avcılardan yararlanılması en sık karşılaştığımız yöntemdir.

Predatör Böcekler Nelerdir?

Domates zararlılardan olan Tuta absoluta türü güveler için, Hemiptera cinsi predatör Macrolophus pygmaeus böceklerini kullanmak, zararlıların ortadan kaldırılmasına yarar sağlayacaktır.

Macrolophus pygmaeus, Biyolojik Mücadele
Fotoğraf: Petro Pynnönen

Tetranychidae familyasına ait kırmızı örümceklere karşı savaşan Phytoseiulus familyasına ait avcı akarlar birçok kırmızı örümceği kolayca yok edebilmektedir.

Phytoseiulus, Biyolojik Mücadele
Fotoğraf: Mick Talbot

Sponsorlu Bağlantılar

Parazitoit Nedir?

Halk arasında sıkça duyulan parazitler ve parazitoitler arasında basit bir farklılık bulunmaktadır. Parazitler, konukçu olduğu canlı üzerinde ömür boyu hayatını devam ettirebiliyorken, parazitoitler ise bir süre sonra konukçu olduğu canlının ölümüne neden olmaktadır. Bu özelliği ile parazitoit canlılar biyolojik savaş için önemli bir yere sahiptir.

Parazitoitler Türler Nelerdir?

Yaprak bitlerine karşı kullanılan Trioxys complanatus türü arılar, yumurtalarını bitlerin içerisine bırakarak zararlıları ortadan kaldırmaktadır.

Trioxys complanatus, Biyolojik Mücadele
Fotoğraf: CSIRO

Beyaz sinek zararlısı olarak bilinen Aleyrodidae familyasına karşı kullanılan parazitoit özelliğe sahip Encarsia formosa arısı seralarda iyi bir biyolojik mücadele yararlısı olarak kullanılmaktadır.

Patojen Nedir?

Hastalık yapıcı özelliği bulunan bütün mikroorganizmalara patojen denir. Patojenler halk arasında mikrop olarak bilinmektedir. Bakteri, mantar ve virüs olmak üzere üç farklı tür patojen bulunmaktadır. Özellikle böceklere zarar veren patojenlere entomopatojen adı verilmektedir.

Patojenler Nelerdir?

Birçok Lepidoptera’nın (Kelebek) çoğalmasını önlemek amacıyla kullanılan Bacillus thuringiensis adlı bakteri, zararlı böcek popülasyonunun kontrol altına alınmasına yardımcı olmaktadır.

Bacillus thuringiensis, Biyolojik Mücadele
Fotoğraf: Dr. Sahay

Şeftali yaprak bitlerine (Myzus persicae) karşı öldürücü olduğu bilinen Pandora neoaphidis adlı mantar türleri zararlılarla mücadelede sıklıkla kullanılmaktadır.

Doğal Düşmanları Korumak

Kentlerde ve kırsal alanlarda sıkça yapılan böcek ilaçlamaları çoğu zaman yararlı böceklerin de ölmelerine neden olmaktadır. Biyoçeşitliliğin ve tarımın sürdürülebilir olması için yararlı böceklerin korunması gerekmektedir. Bu nedenle onlara zarar vermeyecek pestisitlerin kullanılması önemlidir.

Ayrıca anız yakmak gibi tamamen faydasız ve ilkel uygulamalardan kaçınmak gerekir. Anız yakmak toprağın organik yapısını bozduğu gibi aynı zamanda birçok faydalı canlı türlerin de yok edilmesine yol açmaktadır.

Doğal Düşmanların Popülasyonunu Arttırmak

Biyolojik mücadele yöntemlerinde doğal düşmanların popülasyonunu arttırmak önemli bir yer tutmaktadır. Bunun için yapılması gereken en doğru şey, yararlı canlıların beslenmelerine fırsat tanımaktır. Eğer canlılar yeteri kadar besin alamıyorsa sağlıklı bir şekilde çoğalamazlar. Bu nedenle yararlı canlıların beslenebileceği çiçeklerin ve otların korunması, popülasyonlarının artmasına olumlu etki edecektir.

Bazı bölgelerde yararlı canlılar hiç bulunmadığından bu tip yerlerde popülasyonu arttırmak mümkün olmamaktadır. Ancak başka yerlerden getirilen doğal düşmanların o bölgeye salınması ile biyolojik mücadele başlatılabilir.

Dünya’da Biyolojik Mücadele Kullanımı

Yeni gelişen teknolojilerle birlikte tarımda biyolojik mücadele ürünlerinin fiyatlarında azalma gerçekleşmiştir. Fakat kimyasal ürünlerin fiyatları daha ucuz olduğu için tüketici açısından biyolojik mücadele sadece alternatif olarak kullanılmaktadır. Şu an yararlı olarak adlandırabileceğimiz ancak henüz tespit edemediğimiz birçok canlı türü bulunmaktadır. Bu nedenle biyolojik mücadele ürünleri halen daha dünya genelinde çok fazla gelişmemiştir. Ancak pazar payı organik tarıma bağlı olarak artmaktadır. Çünkü organik tarım için en etkili mücadele yöntemi olarak biyolojik mücadele tavsiye edilmektedir.

Bizler de sürdürülebilir tarımın gerçekleşebilmesi için doğaya en uygun olan mücadele yöntemlerinin tercih edilmesinden yanayız.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir